Anlık Bir Hatanın Sona Erdirdiği Dostluk – Drazen Petrovic & Vlade Divac

Mayıs 19, 2022 0 Yazar: Joey

Dönemin Yugoslavya topraklarından çıkarak NBA’de büyük izler bırakan Drazen Petrovic ve Vlade Divac çok yakın iki arkadaştı. Ülke içinde yaşanan iç karışıklıklar ve siyasi gerilim, iki oyuncunun yollarının bir daha görüşmemek üzere ayrılmasına sebep oldu.

Drazen Petrovic 1964 yılında Hırvatistan’da, Vlade Divac ise 1968 yılında Sırbistan’da dünyaya geldi. İki Yugoslavya vatandaşının yolu, 1988’de milli takım kampında oda arkadaşı olarak kesişti. Aralarında gelişen ilişki için Divac, “Basketbol bizi bir araya getirdi ama bağımız bizi ayrılmaz kıldı.” ifadelerini kullanıyor.

1989 yılında Zagreb’de gerçekleşen Avrupa Şampiyonası, Yugoslavya Milli Takımı için çok özeldi. Turnuvayı domine eden takım, finalde Yunanistan’ı mağlup ederek şampiyonluğa uzanmıştı.

Takımın, ülke tarihinin en yetenekli isimlerinden oluşması bir yana, oyuncuların birbirleriyle kurdukları bağ da çok özeldi. Ülkenin farklı bölgelerindeki, farklı etnik kökenlerden gelen oyuncular aynı forma altında ortak amaç için bir araya gelmiş, büyük bir zafere ulaşmıştı. Takımın iki yıldızı Drazen Petrovic ve Vlade Divac içinse turnuva sonrası yepyeni bir yolculuk başlıyordu: NBA.

Yugoslavya’nın köylerinden çıkan iki genç için ABD’de, dünyanın en büyük basketbol liginde oynamak çok kolay olmayacaktı. Petrovic, Portland Trail Blazers’ta, Divac ise Los Angeles Lakers’ta forma giyecekti.

Geçmişte oynadığı tüm takımlarda yıldız olarak öne çıkan Petrovic, yeni takımında istediği kadar süre alamıyordu. İkili her gün saatlerce telefonda konuşuyordu. Divac’ın o günlerde arkadaşına verdiği destek ikilinin daha da yakınlaşmasını sağladı. Öte yandan Yugoslavya, büyük bir kaosun içine sürükleniyordu. Ülke içinde farklı etnik kökenlerdeki insanlar ayrılıkçı fikirleri iyiden iyiye dillendirmeye başlamıştı. Ülke, bir iç savaşın eşiğindeydi.

1990 Dünya Basketbol Şampiyonası’nda yaşananlar, ikili arasındaki ilişkiyi tamamen farklı bir noktaya sürükledi. Yugoslavya, yarı finalde dünya basketbol tarihinin en başarılı takımı olan ABD’yi eledikten sonra finalde Sovyetler Birliği’ni yenerek şampiyonluğa ulaşmıştı, fakat final maçından sonra yaşananları kimse unutmayacaktı.

Maç sonunda Divac, Hırvatistan bayrağıyla sahaya giren bir taraftarın elindeki bayrağı aldı ve yere fırlattı. Divac, bu hareketi, Yugoslavya olarak bir olduklarını göstermek ve takımını korumak için yaptığını belirtiyor. Takım genel olarak bu olayı çok önemsemese de, ülkelerine döndüklerinde basın tarafından olayın çok fazla üstüne gidildiğini gördüler.

Takip eden NBA sezonunda Hırvat Drazen Petrovic, Vlade Divac ile iletişimini kesti. Her gün saatlerce telefonda konuşan ikili artık yalnızca karşı karşıya geldikleri maçlardan önce etraflarındaki insanlara iyi görünmek için sohbet ediyordu.

“Bir arkadaşlık kurmak yıllar alır, yok etmek ise bir saniye…” Divac, dostuyla yaşadığı olayı bu şekilde özetliyor. Sırp basketbolcu, arkadaşıyla iletişim kurmak için her yolu denediyse de başarılı olamadı. İkili saha içinde başarılı zamanlar geçiriyordu fakat; kötü zamanlarda birbirlerini kollamalarına rağmen, bu kez karşılıklı olarak konuşmuyorlardı bile.

Yugoslavya’daki iç karışıklık ise büyük bir savaşa dönüşmüştü. Divac’ın tüm Hırvat arkadaşlarıyla bağı kopmuştu. Hırvat basketbolcular, yaptığı hareketle ülkelerinde bir düşmana dönüşen Divac’la görüşmek istemiyordu.

Drazen Petrovic, 1993 yılında Hırvatistan Milli Takımı kampına katılmak için yolculuk yaparken geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. Dünya üzerindeki en yetenekli basketbolculardan birinin 28 yaşında hayatını kaybetmesi herkesi derinden sarstı. Petrovic’in Zagreb’deki cenazesinde 100 bin kişi vardı, Divac ise savaş devam ettiği için cenazeye katılamadı.

Dünya yetenekli bir basketbolcuyu, ailesi çocuklarını, Divac ise uzun yıllar boyunca küs kaldığı arkadaşını kaybetmişti. Dostuyla birlikte oturup eski günleri konuşamayacak olmak Divac’ın sırtında büyük bir yük olsa da Petrovic’in ailesi ve dostlarıyla dertleşmek bu yükü hafifletiyor. Drazen ise hafızlarda her zaman genç ve güler yüzüyle kalacak.