Dünyaları Kaldıran Adamı Yenen 59 Gram Ağırlığındaki Top

Cep Herkülü lakabıyla tanıdığımız Naim Süleymanoğlu, Seul’de 6 dünya 9 olimpiyat rekoru kırarak 3 madalyayla geride bırakmıştı. Aynı başarısını 92 Barselona, 96 Atlanta Olimpiyatları’nda da 3’er altın madalya kazanarak tekrarladı. Yedi kez dünya şampiyonu olan ve kırk altı dünya rekoru kıran Süleymanoğlu, çoğu insana göre halter tarihinin görmüş olduğu en büyük halterciydi.

Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu adıyla bir de hayatının anlatıldığı dram filmi çekildi. IMDB sitesinde de 8.3/10 puan alan film hem Naim Süleymanoğlu’nu daha yakından tanımamızı hem de o yıllarda Bulgaristan’da yaşayan Türkler hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlamıştı.

2000 yılında sporu bırakan Süleymanoğlu sonrasında aşırı kilolarından kurtulmak için başladığı teniste 59 gramlık bir topu yerden alıp kaldıramadı ve fıtık oldu. Böyle söylediğimiz zaman gerçekten garip geliyor çünkü Naim Süleymanoğlu, kendi kilosunun üç katından 10 kilo fazla kaldırarak spor tarihine geçmişti. 190 kiloluk bir halteri kaldıran adamın 59 gram ağırlığındaki bir tenis topunu kaldırırken fıtık olması herkes tarafından garip karşılanmıştı.
Bunun nedeni çok ağır spor yapanların aniden sporu bırakması bunun gibi sakatlıkları beraberinde getiriyor. Naim Süleymanoğlu 2000 yılında aniden sporu bırakmak yerine bu süreci birkaç yıla yayarak yavaşça bırakması onun böyle bir sakatlık geçirmesine engel olabilirdi. Bu konuya örnek olarak birçok sakatlık bulunuyor. Bunlar kas sakatlanmaları ve ani kalp krizleri olabilir.

Süleymanoğlu tenis topunu yerden almak için eğildiğinde belini doğrultamayıp kaskatı kesilerek hastaneye kaldırılmıştı. Daha sonrasında yaptığı açıklamalarda ‘Neye uğradığımı şaşırdım. Sanki felçli gibiydim’ diyen Naim’e, peki ne olmuştu?

L3, L4 ve F1 bölgelerinde kayma ve sinir sıkışması teşhisi konuldu ve olaydan sonra bir kilo bile kaldırması yasaklanmıştı.

Halter gibi ağır sporlarda sıkça görülen problemlerden birisi de bel fıtığıdır. Tekrarlayan yüklenmeler sonrası bel bölgesinde iki omur arasındaki jöle kıvamındaki esnek madde baskı altında etrafındaki kılıfı zorlar ve daha sonra kılıfı yırtarak omurilik kanalına doğru hareket eder ve omuriliğe baskı yapar. Daha fazla zorlanmasıyla birlikte bel fıtığı gibi sakatlanmalar gerçekleşebilir.

Daha sonrasında Süleymanoğlu olayı şöyle anlatmıştı: “Halter yaparken adaleler güçlü oluyor. Günde 6 saat idman yapardım. Faal sporu bıraktıktan sonra da buna devam ettim. Bir yandan da kilo aldım. Kilom artınca spor yapmak da zorlaştı. Bir arkadaşımla tenis oynarken, topu almaya çalıştım. Ani bir hareket yaptığım için acı hissettim.