Son Dans – Billy Miske

Son Dans – Billy Miske

Eylül 14, 2021 0 Yazar: Joey

Pek kimse tarafından efsane olarak anılıyor olmasa da Billy Miske, spor tarihinin gördüğü en ilham verici karakterlerden biri. Ölümcül bir böbrek rahatsızlığı bulunan Miske’in kariyeri 1923 yılına gelindiğinde bitmek üzereydi fakat bu rahatsızlığı onun son kez ringe çıkmasını engellemedi. Gelecek Noel için ailesine hediye alacak parası kalmayan Billy, çareyi yapmayı en iyi bildiği şeyi tekrarlamakta buldu: Dövüşmek.

1910’lu Yılların gözde yıldızı 

Alman kökenli bir ailenin yeni üyesi olarak, 1894 yılında Saint Paul, Minnesota’da dünyaya gelen Billy Miske, 18 yaşındayken ringlere adımını attı. “The St. Paul Thunderbolt” lakabıyla birlikte adını spor camiasında hızla duyurmaya başladı. İyi bir yumruğa ve mükemmele yakın bir tekniğe sahip olduğu söylenen Miske’in kariyerinin, başlangıcından itibaren çok da kolay olmayacağı belliydi.

Akvaryum Habitat: Akvaryumda Jack Dempsey Cichlid Bakımı
Jack Dempsey

Kariyerinin başlarında, yüklü bir miktar para kazanmak için sürekli zamanının en iyileriyle dövüşmek için çabalıyordu. Bu müsabakaların çoğunluğundan galip çıkmış olsa da Minnesota’dan gelen ve pek de bir mal varlığı olmayan genç bir adamın basından destek görmesi çok da mümkün değildi, ancak bunların Billy Miske’i durdurması pek de mümkün gözükmüyordu. 1915-1919 yılları arasında yaklaşık 80 müsabakaya çıktı ve yalnızca bir mağlubiyet yaşadı. İstikrarıyla ve kabiliyetiyle göz dolduran Miske ile üç kez karşı karşıya gelen ve ona oldukça saygı duyduğunu belirten ünlü rakibi Jack Dempsey, bir röportajında Billy Miske’den bahsetmiş ve her hamleden kaçabildiği için ona vurmanın çok zor olduğunu söylemişti. Ancak takvimler 1919 yılını gösterdiğinde, Miske için mükemmele yakın ilerleyen her şey değişmeye başladı.

Hastalık ve genç yaşta gelen emeklilik

1919 yılında, belki de kariyerinin en iyi noktasında, kendini rahatsız hissetmeye başlayan Miske hastaneye kaldırıldı. “Brights Hastalığı” da adı verilen daha bilinen ismiyle “Nefrit” hastası olduğu saptanan Miske’e doktoru, eğer şanslıysa, yalnızca beş yıllık ömrü kaldığını söyledi. O sırada 24 yaşında olan Billy Miske’in tek çaresi emekli olmak ve kalan ömrünü olabildiğince sağlıklı geçirmekti. Onun için asıl problem boksu bırakmak, emekli olmak değildi. Asıl problem, doğduğu yer olan Saint Paul’da yapmaya başladığı otomobil distribütörlüğü işinin de çok iyi gitmiyor olmasıydı.

Billy Miske - BoxRec
Billy Miske 1.84 cm boyundaydı

Çevresindeki kimsenin haberi olmasa da Billy Miske’in bildiği ve sürekli aklını kurcalayan bir şey vardı. Billy oldukça büyük bir borç içindeydi ve boks olmadan bu borcu ödemek imkansız gözüküyordu. Araba distribütörlüğü işi çok iyi gitmiyor, yeterince araba satamıyordu ve bu yüzden yaklaşık olarak 100 bin dolar borçlanmıştı. Hastalığıyla ilgili haberi kimseye söylememeye karar veren Miske, en azından borcunu ödeyinceye kadar boksa devam etmekte kararlıydı. Doktorun uyarılarından sonra otuz müsabakaya daha çıktı ve bu müsabakalardaki rakipleri eski rakiplerinden çok da farklı değildi. En iyi boksörlerle dövüşmeye devam eden Miske’in rakipleri arasında Tommy Gibbons ve Jack Dempsey gibi şampiyon isimler bulunuyordu.

1923 sonbaharına gelindiğinde Billy’nin durumu iyice kötüye gidiyordu. Neredeyse tüm gücünü kaybetmişti ve adeta bir süpürge inceliğindeydi. Buna rağmen müsabakalara katılmaya devam etmek istese de egzersiz yapacak gücü yoktu. Daha az güç ve egzersiz de onun için daha ufak müsabakalar ve daha az para demekti. Aylardır herhangi bir müsabakaya çıkamamıştı ve parası bitmek üzereydi. Üstelik Noel de geliyordu.

Noel öncesi son dövüş

Karısı ve çocuklarıyla yüzleşmekten çekinen Miske, bu Noel’in onun için son Noel olduğunu düşünüyordu. Ailesiyle konuşamadığı için kariyerinin başından beri ona menajerlik yapan Jack Reddy’nin yanına gitti ve son bir müsabaka ayarlamasını istedi. Bunun mümkün olmadığını söyleyen Reddy, bu durumda ringe çıkarsa bunun onun ölümü olacağını söyledi fakat Billy’yi ikna edemedi. Miske, ringde gelecek bir ölümün sandalyesinde beklerken gelecek bir ölümden daha iyi olacağını düşünüyordu.

Bill Brennan

Menajeri ondan en azından spor salonuna gidip çalışmasını istiyordu fakat Billy için bu pek de mümkün değildi. İçinde yalnızca bir müsabakalık enerji kaldığını düşünen Billy’nin tek isteği son bir müsabakaya çıkmak ve para kazanmaktı. Jack Reddy, Miske’in ısrarlarına dayanamadı ve 7 Kasım 1923 tarihinde gerçekleşecek bir müsabaka ayarladı. Miske’in son rakibi Bill Brennan olacaktı.

Billy’nin söylediği gibi oldu ve Billy spor salonunun tabir-i caizse yanından bile geçmedi. Zamanının çoğunu evinde, yatağında dinlenerek geçiriyordu. Müsabaka günü geldiğinde hala daha göründüğünden daha iyi bir boksör olduğunu gösteren Billy Miske, kendisine göre oldukça iyi durumda olan rakibi karşısında dört raunt dayanmayı başardı ve 2400 dolarlık çeki de alıp evine döndü. Bu parayla birlikte Miske ailesi, şimdiye kadar geçirdikleri en iyi Noel’i geçireceklerdi.

En güzel Noel

Noel sabahına gelindiğinde, Miske ailesinin çocukları Billy Jr., Douglas ve Donna’dan daha mutlusu olamazdı. Noel ağacının altındaki tüm hediyeler onlar içindi. Billy, son müsabakasından kazandığı 2400 doların tümünü ailesine güzel bir Noel geçirtmek için harcamıştı ve bunu başarmıştı fakat gün boyunca eğlenen Miske ailesi için bir sonraki sabah, Noel sabahı kadar güzel başlamayacaktı.

Ertesi sabah Billy, menajeri Reddy’yi aradı ve onu alıp hemen hastaneye götürmesini istedi. Hızlıca hastaneye götürülen Billy Miske için doktorların yapabileceği çok fazla bir şey yoktu. Kısa bir süre hastanede kalan Billy, yeni yılın ilk gününde, 1 Ocak 1924’te böbrek yetmezliği sebebiyle hayatını kaybetti. Yalnızca 29 yaşındayken hayatını kaybeden Billy Miske, hastalığını öğrendiği günden bu yana tüm borçlarını ödemeyi ve çocuklarına diledikleri gibi bir Noel geçirtmeyi başarmıştı.

Billy’nin efsanesi

Boks analistleri, Billy Miske’in yeteri kadar takdir edilmediğini ve başardığı şeylerin küçümsendiğini düşünüyor çünkü onun zamanında boks, şimdikinden epey farklıydı. Puan kararının olmadığı zamanlardı, yani eğer müsabaka boyunca bir “knockout”(nakavt) yaşanmazsa kazanan da olmazdı. Puan kararı gibi bir sistem o zaman da yürürlükte olsaydı, Billy Miske çok daha fazla şampiyonluk yaşayabilir ve adını efsanelerin belki de en tepesine yazdırabilirdi.

2010 yılında Billy Miske, Uluslararası Boks Onur Listesi’ne (International Boxing Hall of Fame) eklendi ve efsane geç de olsa hak ettiği takdir seviyesine ulaştı.

Spor tarihinin en ilham verici karakterlerinden biri olan Billy Miske, arkasında bıraktığı hikayesiyle okuyan herkese ilham vermeye devam ediyor.